Marx’ın diyalektik materyalizm anlayışı, işçi sınıfının ezilmesi ve zengin azınlığın egemenliği altında olmasını analiz eder. Marx’a göre, bu çelişki sonucunda bir devrim olacak ve işçi sınıfı egemenliği ele geçirecektir. Ancak bu yeni rejim de kendi çelişkileriyle karşılaşacaktır ve bu çelişkilerin de çözülmesi için yeni bir diyalektik süreç başlayacaktır. Böylece, Marx’ın diyalektik materyalizm yöntemi, bir toplumun değişimini ve gelişimini anlamak için kullanılır.
Örnek olarak,
Sovyetler Birliği’nde komünizm fikrinin uygulanması, diyalektik materyalizm anlayışı çerçevesinde gerçekleştirildi. Sovyetler Birliği’nde kolektivizasyon adı verilen bir program uygulandı ve tarım arazileri, üretim araçları ve endüstriler devlet kontrolüne alındı.
Ancak, bu uygulama sürecinde birçok sorunla karşılaşıldı. Tarım kolektifleri, üretkenlik açısından özellikle başarılı olamadı ve özelleştirilmiş küçük çiftliklerden daha az üretim yapabildi. Ayrıca, merkezi planlama sistemi üretimde verimliliği azalttı ve tüketici ihtiyaçlarını karşılayacak yeterli mal ve hizmet sağlayamadı.
Böylece, Sovyetler Birliği’nde komünizmin uygulanması sırasında, diyalektik materyalizm anlayışı çerçevesinde birçok çelişki yaşandı ve bu çelişkiler sonucunda sistem başarısız oldu. Bu başarısızlık diyalektik materyalist düşünceden kaynaklı değildir. Bu düşünceden sapma ve farklı uygulamalar uygulanması olmuştur.
Örnek 2
Bir bahçe sahibi olarak diyalektik materyalizmi kullanarak bahçede bitkilerin büyüme döngüsünü ve etkileşimlerini anlamaya çalışmak bir örnek olarak gösterilebilir.
Bitkilerin büyümesi, toprağın türü, su miktarı, güneş ışığı, havanın sıcaklığı gibi birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörler birbirleriyle etkileşim içindedir ve birbirleri üzerinde karşılıklı bir etkisi vardır. Bu etkileşimler sonucunda, bitkiler büyür veya ölürler. Bu yaklaşım, sadece bahçenizdeki bitkilerin büyüme döngüsünü anlamakla kalmaz, aynı zamanda doğanın genel hareketlerini ve etkileşimlerini de anlama çabasıdır.
Örnek 3
Suyun halleri ve döngüsünü diyalektik materyalizmi kullanarak çözümleyebiliriz. Suyun sıvı, katı ve gaz halleri arasında değişmesi, sıcaklık ve basınç gibi çevresel faktörlere bağlıdır ve bu faktörler birbirleriyle etkileşime girerek suyun halinin değişmesine neden olur. Ayrıca, su döngüsü de doğadaki birçok süreçle etkileşim içindedir. Güneş ısısı, buharlaşmayı tetikler ve buharlaşan su buharı, yükselen hava akımları tarafından yukarı taşınır. Yükseklerde soğuk havanın etkisiyle su buharı yoğunlaşır ve yağmur damlaları haline gelir. Bu yağmur damlaları yer yüzeyine düşerek akarsuları, gölleri ve okyanusları besler. Bu örnekler, doğadaki süreçlerin birbirleriyle karşılıklı etkileşimleri gösteren diyalektik materyalizm kavramlarına güzel bir örnektir.