Alex Pichard, araştırmaları sonucu dünyanın en büyük ve en köklü yalanının cennet ve cehennem kavramları olduğu sonucuna varmış. Bu düşüncenin, soyut kavramaların yönetim ve toplumlarda neden her şeyden önemli olduğunu sorgulayarak başladığı bu büyük soruya cennet ve cehennem kavramlarının tarih boyunca neden kullanıldığına dair fikirler üretmiş.
Soyut Kavramlar Neden Her Şeyden Önemlidir?
Bu düşünsel sorunun kaynağında,
insanın acıktığında karnını doyurmasından,
hastalandığında muayene olmasından,
üşündüğünde sıcak bir duş alabilmesinden,
çıkma endişesi olmadan bir evde barınmasından,
sevmek sevilmek ve ailesiyle mutlu olmaktan,
daha önemli bir şeyler olabilir mi? Evet olabilir! Tarih boyunca bu somut kavramlar yerine cennet, inanç, tanrı, milliyetçilik ve soyut diğer kavramlar her zaman önce gelmiştir.
Bu soyut kavramların yayılmasını isteyenler (liderler ve çevreleri) hep rahat ve şatafat içerisinde yaşarken, günümüz dahil bu kavramlar toplumun çoğu şeye muhtaç diğer kesimi için hep oldukça önemli ve öncelikli olmuştur.
Cennet ve cehennem kavramı ise, bu soyut kavramların en üst mertebesi yapan araştırmacı, uyurken bile ruhun dolaşmadığı hatta öldüğünde bedenin toprak altında kurtçuklar tarafından yenip, kemiklerin sonsuza dek orada kalırken herkesin cennet ve cehennem fikrine inanmasını dünyanın en büyük yalanı olarak yorumlamış.
Sizce de dünyanın en büyük yalanı cennet – cehennem kavramları mıdır? Yorum sayfamızda her türlü görüşlerinizi belirtmeniz bizi mutlu eder.