Equality” (eşitlik) ve “equity” (adalet) kavramları birbirini tamamlayan iki kavram olsada sıklıkla birbirleriyle karıştırılır. Her iki kavramın farklı anlamları vardır ve genellikle sosyal adalet, haklar ve kaynak dağılımı gibi konularda kullanılırlar.
Eşitlik (Equality )
Eşitlik, herkesin aynı şeylere eşit şekilde sahip olması anlamına gelir. Bu kavram, herkesin aynı haklara, fırsatlara veya kaynaklara aynı şekilde erişim hakkına sahip olması gerektiğini ifade eder. Örneğin, eşitlik ilkesi, herkesin aynı standartlarda eğitim, sağlık hizmetleri veya yasal haklara sahip olması gerektiğini savunur. Bu durum, fırsat eşitliği ve haklar konusunda temel bir prensip olarak kabul edilir.
Adalet (Equity )
Adalet ise herkesin ihtiyaçlarına ve farklı koşullarına göre adil ve dengeli bir şekilde dağıtılmasını ifade eder. Equity, eşitliğin daha fazla özelleştirilmiş bir versiyonudur ve farklı insanların farklı ihtiyaçları olduğunu kabul eder. Bu durumda, adil olmak için kişilerin veya grupların ihtiyaçlarına göre kaynaklar veya fırsatlar dağıtılır. Örneğin, dezavantajlı bir gruba daha fazla kaynak veya destek tahsis edilerek, eşitsizlikleri azaltmak veya gidermek amaçlanabilir.
Özetle , eşitlik “herkese aynı şeyi vermek” anlamına gelirken, adalet (equity) “herkese ihtiyacına göre vermek” anlamına gelir.