Çocuğum taşınacak, evi satacağız gibi kanunen mümkün olan haklı tahliye talepleri blöften ziyade gerçek dahi olsa yine süreç tamamen kiracı lehine işlemektedir.
Bazı kiracılar blöflere inanarak evi terk etse de, ev sahiplerinin noter kanalıyla amacını belirten bir ihtarname göndermesi gerekmektedir. Aksi takdirde dava bile açılsa reddi muhtemeldir. Bu ihtarname kiracıya ulaştığında 15 gün içerisinde cevap vermelidir. Ev sahibi bu ihtarnameden sonra mahkemeye başvurarak tahliye taleplerini başlatabilmektedir.
Mahkeme sürecinin en az 2 yıl sürdüğünü düşünürsek (günümüzde daha uzun), ev sahipleri açısından mahkemeye gitmek çok akılcı olmamakla birlikte anlaşmaya varmak ve 5. ve 10. yılları beklemeleri şu an için en sağlıklı hareket olarak görülmektedir.
Çocuğum Taşınacak Bahanesi ve Dezavantajları
Ev sahibinin ya da çocuğunun taşınması gibi haklı sebeplerle kiracısını çıkartmak isteyen ev sahipleri, yukarıda bahsettiğimiz gibi mahkeme süresinin uzun sürmesi sebebine istinaden, gerçekten taşınmayacak ise zaman kaybından başka bir amaca ulaşamamaktadır. Bu sebep gösterilerek kiracının evden çıkartılması, kanunen 3 yıl başka birine kiraya verilememesi anlamına gelmektedir. Bu süre zarfında evi başka bir kiracıya verildiğinin anlaşılması, ev sahibinin geçmişe dönük nakliye ücretleri dahil tüm kira farkı ve zararını dava masrafları ile beraber ödemek zorunda kalabileceği anlamına gelmektedir.
3 Yıl İçinde Evin Kiralandığı Tespit Edebilir Mi?
Üç yıl içerisinde başka bir kiracıya evin kiralanmasının ispatlanması günümüzde oldukça kolaydır. Komşular ile irtibat halinde olabilecek ya da takip etme imkanı olan kiracılar, durumun anlaşılması üzerine hukuki süreçte tüm zararlarını talep edebilirler. Ev sahibi, yeni kiracı ile anlaşarak evin elektrik, su, doğalgaz faturasını hatta MERNIS kaydını kendi üzerinde tutarak anlaşılmaması adına bazı eylemlerde bulunsa bile, komşular, site kayıtları, HTS konum kayıtları en büyük deliller arasında yer alabilmektedir. Bunun dışında birçok yöntem delil olabilmektedir.
Evin tadilatı kapsamında binanın yenilenmesi veya kentsel dönüşüm gibi projelerin fiilen başlaması durumlarıda kiracıyı haklı nedenlere dayalı çıkarma sebepleri arasında yer alır. Bu durumda da kiracıların, evin yıkımına kadar oturma ve bazı haklardan yararlanma durumu söz konusu olabilmektedir.
Kiracıyı Çıkarmak İçin Hileyle Ev Satışı ve Dezavantajları
Çıkmayan kiracıya karşı ev satarak çıkarma yöntemine girişilmesi genellikle pek tercih edilmemektedir. Bunun en büyük sebebi evin başkasına devredilmesi ile ilgili evin geri alınamama riski ve iki defa yapılacak satış masraflarının yüksek olmasıdır. Bunlarla beraber bu durumun ortaya çıkması kiracının geriye dönük tüm zararını karşılatma ve yüksek tazminat hak etme sebebi olabilmektedir.
Ev satışı yapıldıktan sonra 6 ay içerisinde kiracıya çıkma süresi verilerek ihtarname gönderilse de, çıkma durumu olmayan kiracılar için dava yoluna gidilecek ve mahkemenin uzun sürmesi ev sahiplerinin lehine işlemeyecektir. Mahkeme sonucu ev sahibinin lehine sonuçlanacak olsa bile, kiracı dava sürecinde işleyen kira bedelini yasal orandan ödemekle yükümlü kalacaktır. Bu durum, sadece 5. yıl ve 10.yıl sonrası için geçerli değildir.
Boş Tarihli Taahhüt İcadı
Evden çıkarma yöntemlerinin bilinirliği arttıkça bilinçlenen kiracılara karşı en baştan tedbir almaya başlayan ev sahipleri, dilediği bir zaman dilinde çıkarmayı garanti almak adına (genellikle emlakçılar vasıtasıyla) kiracıya boş tarihli tahliye taahhüdü imzalattırmaktadır.
Böyle bir duruma karşı, kiracıların notere giderek boş tarihli tahliye taahhüdü imzaladığını belirterek kayıt altına alması, kiracıyı hukuki süreçte lehine çevirecek büyük bir adım olmaktadır. Kira kontratının imzalandığı tarihten bir gün sonra notere gidilmeli ve durumun izah edilmesi yeterlidir. Ev sahibinden bu taahhüdün bir nüshasının resmi kanal aracılığı ile göndermesini talep etmesi ise ev sahibini zor duruma sokacak büyük bir harekettir.