Neden Her Yere Otobüs Yolu ya da Metro Yapılmaz?
Dünyanın hemen hemen gelişmiş dünya ülkeleri dışında kalan ülkelerde ulaşım araçları zayıf bir rol oynar. Bunun ana sebepleri arasında yer alan yüksek maliyet olsa da toplumun tercihine göre şekillendiğinin altını çizmek gerekir.
Londra’da metro hatları paralel olarak yapılandırılmıştır, bu sebeple aktarım ve ulaşım oldukça kolaydır. Aynı şekilde otobüs ile ulaşım da zaman ve rahatlık konusunda çok iyi düşünülmüştür. Kaldırıma yakın şeritler otobüs yolu olarak belirlenmiştir. Böylece trafiğe maruz kalma gibi bir sorun mümkün olmamaktadır. Buraya tıklayarak Londra haritasına bakabilirsiniz.
Toplumlar iğne atılsa bulunmayacak ulaşım araçlarında gitmeyi aslında kendileri istemektedirler. Çünkü yüksek maliyet ve zarara uğruyoruz bahanesi ile yapılmayan ulaşım politikaları, ibadet hane ve masraflara, konserlere ve diğer öncelikli olmayan giderler karşısında ölçümlendiğinde sonuç ortaya çıkmaktadır. Yani durum, mahalle de bir cami yapılması ve tüm kış ısınma giderinin karşılanması için, işe tıklım tıklım dolu otobüslerle gitmeyi tercih ettiklerini göstermektedir.
Kapitalist düşünce ekseninde, gelişmekte olan ülkelerde metro ve ulaşım ağlarının iyi yapılanması ve çoğalması ekonomik anlamda zarar olarak görülür. Bunun sebebi, ulaşım araçlarının kullanılması demek araçtan alınan tüm vergilerin azalması, sigorta firmalarının para kazanamaması, yedek parça ve bakım/tamir sektörünün gelirinin azalmasıdır.
Bu sebeple gelişmemiş ülkeler araç alımı konusunda daha çok teşvik edilir ya da ulaşım araçlarını kısıtlı tutarak, uzun vadede projeler üreterek vatandaşa araba almayı muhtaç hale getirir. Gelişmemiş ülkelerde gösteriş ve toplumsal ayrımcılık fazla olmasının etkisi de eklenmek üzere araç satışları ekonomik kriz olsa bile vatandaşın öncelikleri arasında yer alır.
Bu durum gelişmiş ülkelerin oldukça hoşuna gider çünkü ürettikleri arabaları fazlasıyla satacakları pazarlar var demektir. Bunun sonucunda da Avrupa Birliği, araç satışı yaptığı ülkelere yol yapması için fon dağıtır. Avrupa Birliği, kar durumuna göre gerek hibe ile gerekse kredi ile yol yapımı için finanse aracı olur. Niye Avrupa bizim yollarımızı düşünüyor ve para veriyor sorusunun en güzel cevabıdır. Zaten Avrupalılar sağlıklı yaşam adına bisiklet kullanıp, bilinçli bir şekilde toplu taşıma araçlarına yönelirler.
Motorlu taşıt kullanımlarının doğaya ve dünyaya verdiği zarar bilimsel olarak ispatlanmasına rağmen günümüz çıkarlarını düşünerek hareket etmek bencilliğin paradoksudur. Bencilliğin paradoksunu oluşturan temel etmen, çocukları için keyfini düşünen toplumlara çocuklarının yaşayamayacağı belki de sıcaktan acı çekerek öleceği, belki de ekosistemi bozarak kıtlıktan öleceği bir dünya bırakmak olsa gerek.
Çocuğunun geleceğini düşünerek maddiyatını ihya eden insanlar sadece kendi çocuğunu değil tüm dünya çocuklarını dünyanın sonuna ittiklerinin farkında olmaları gerekir.